0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Stellantis ve Zeta Energy, elektrikli araçlar için lityum kükürt bataryaları geliştirmek üzere işbirliği yapma kararı aldı. Bu yeni teknolojiyle, elektrikli araçların menzili, şarj hızı ve performansı önemli ölçüde iyileştirilirken, batarya maliyetlerinin de düşürülmesi hedefleniyor.

Yeni Teknolojiyle Daha Hafif ve Ekonomik Bataryalar
Şirket yetkilileri, geliştirilecek lityum kükürt bataryaların, mevcut lityum iyon bataryalarla aynı enerji kapasitesine sahip olacağını ancak çok daha hafif olacağını belirtti. Bu bataryaların yüzde 50 daha hızlı şarj olabileceği ve kilovatsaat başına maliyetinin lityum iyon bataryaların yarısından daha düşük olacağı ifade ediliyor. Üretimde atık malzemeler ve metandan faydalanılacak olması ise bu teknolojinin karbon emisyonunu önemli ölçüde azaltmasını sağlayacak.

Hedef 2030
Ortaklık, hem üretim öncesi geliştirme hem de üretim planlamasını kapsıyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte lityum kükürt bataryaların 2030 yılına kadar Stellantis elektrikli araçlarında kullanılması hedefleniyor. Ayrıca bu bataryaların mevcut gigafabrika altyapısıyla üretilebilmesi planlanıyor. Zeta Energy’nin teknolojisi, kobalt, nikel, grafit veya manganez gerektirmediği için hem üretim maliyetlerini azaltıyor hem de tedarik zinciri risklerini minimize ediyor.

Elektrikli Araçlarda Performans ve Maliyet Avantajı
Stellantis Baş Mühendislik ve Teknoloji Sorumlusu Ned Curic, lityum kükürt teknolojisinin, şirketin 2038’e kadar karbon nötr olma hedefini destekleyeceğini ve müşterilere daha uygun fiyatlarla optimum menzil ve performans sunacağını söyledi.

Zeta Energy CEO’su Tom Pilette ise bu işbirliğinin, elektrikli araç performansını ve maliyetini geliştirmekle kalmayıp tedarik zinciri dayanıklılığını da artıracağını vurguladı.

Stellantis’in 2030 yılına kadar 75’in üzerinde batarya elektrikli araç modeli sunmayı içeren Dare Forward 2030 stratejisi kapsamında bu teknoloji, önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.